4.8.2022

ND 36/22

Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Kararların İcrasını Kesinleşme Şartına Bağlayan Kuralların İptali

Anayasa Mahkemesi 30/6/2022 tarihinde E.2021/127 numaralı dosyada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na 7327 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle eklenen geçici 16. maddenin birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

İtiraz Konusu Kurallar

İtiraz konusu kurallarda; kamulaştırmasız el atmadan dolayı hak sahiplerince açılan bedel ve tazminata ilişkin davalarda verilen kararların kesinleşmedikçe yerine getirilmemesi, daha önce başlatılmış ve hâlihazırda devam etmekte olan icra takiplerinin de kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar durdurulması öngörülmektedir.

Başvuru Gerekçesi

Başvuru kararında özetle; itiraz konusu kurallar uyarınca kararların icrası için kesinleşme şartının aranmasının alacağın tahsilini geciktirdiği, malike aşırı bir külfet yüklediği, ölçülü olmadığı, kamu yararı ile kişisel yarar arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi malik aleyhine bozduğu, mahkeme kararlarının uygulanma imkânının geçmişe etkili olacak şekilde zorlaştırılmasının hukuki güvenlik ilkesiyle bağdaşmadığı, daha önce aynı konuyu düzenleyen hükümlerin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmasına rağmen benzer düzenlenmelerin yeniden öngörülmesinin adil yargılanma hakkını ve hukuk devleti ilkesini zedelediği belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi için taşınmaza ihtiyaç duyulması hâlinde kanunlardaki usul ve esaslara uygun biçimde kamulaştırma uygulamalarının yapılması gerekmektedir. Oysa kamulaştırmasız el atma fiilî bir durumu ifade etmekte, kamulaştırmaya veya mülkiyeti kamuya geçiren herhangi bir hukuki işleme dayanmamaktadır. Buna göre kamulaştırmasız el atma sebebiyle mahkemelerce hükmedilen bedel ve tazminatlar hukuka aykırı olarak ortaya çıkan fiilî durumun telafi edilmesi suretiyle tasfiyesini amaçlamaktadır. Bu bakımdan yalnızca mahkemelerce kamulaştırmasız el atma sebebiyle bedel ve tazminata hükmedilmesi değil hükmedilecek bedel ve tazminatların bir an evvel hak sahiplerine ödenmesi de hukuka aykırı fiilî durumun ortadan kaldırılmasının bir gereğidir. Mahkeme kararlarıyla hükmedilen bedel ve tazminatlar ödenmediği sürece gerçek anlamda bir telafiden veya tasfiyeden bahsetmek de mümkün olmaz.

Kamulaştırmasız el atmalar sebebiyle bedel ve tazminata ilişkin davalarda verilen kararların icrası için kararın kesinleşmesi şartının aranması hak sahiplerinin hukuka dayalı olmayan işlemlerle uğradığı zararlarının telafisini geciktirmekte ve zorlaştırmaktadır. Hâlihazırda hukuka aykırı olarak mülkiyet hakkına müdahale edilmiş olan maliklerin ayrıca mahkemelerce hükmedilmiş olan alacak ve tazminatlarının ödenmesinin geciktirilmesi hak sahiplerine aşırı bir külfet yüklemekte, kamu yararı ile kişisel yarar arasındaki dengeyi bozmak suretiyle mülkiyet ve adil yargılanma hakkının ölçüsüz biçimde sınırlanmasına neden olmaktadır.

Ayrıca yürürlük tarihinden önce alacağın tahsili için başlatılmış icra takiplerine ilişkin düzenleme getirerek bu icra takiplerinin kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar durdurulacağını öngören itiraz konusu cümle, geçmişe etkili yasama tasarruflarıyla kararların uygulanma imkânının önemli oranda zorlaştırılması niteliğinde bulunduğundan devlete olan güven duygusunu zedelemekte ve hukuki güvenlik ilkesini ihlal etmektedir.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.