20.7.2017

BB 18/17

Barışçıl Bir Eylem Nedeniyle Para Cezası Uygulanmasının Sendika Hakkını İhlal Ettiğine İlişkin Kararın Basın Duyurusu

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 25/5/2017 tarihinde Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası tarafından yapılan bireysel başvuruda (B. No: 2014/920), Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar

Başvurucu Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikasının (EĞİTİM SEN) iddiasına göre üyeleri, sendikal etkinlikler nedeniyle başvuru tarihinden önceki iki yılda pek çok kez Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezaları ile cezalandırılmışlardır.

EĞİTİM SEN'in bağlı olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 3.6.2013 tarihli kararı ile 4-5 Haziran 2013 tarihlerinde iki günlük iş bırakma eylemi kararı almıştır. Başvurucu Sendika üyesi yirmi bir kişi de Çanakkale Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinin bahçesinde basın açıklaması yapmış ve iş yerinden ayrılarak iş bırakma eylemine başlamışlardır.

Sözü edilen basın açıklamasına bizzat katıldığı ve Sendikanın il temsilcisi olduğu için başvuruculardan Telat Koç hakkında düzenlenen iki ayrı polis raporunda, Lisenin okul kapısını kapatacak şekilde bahçede basın açıklaması yapıldığı ve söz konusu Lisenin Valilik tarafından belirlenen basın açıklamasının yapılamayacağı yerlerden biri olduğu gerekçeleri belirtilerek İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 6.8.2013 tarihinde idari para cezası uygulanmış, bu yaptırıma karşı yapılan başvuru, Çanakkale 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 29.11.2013 tarihli kararı ile kabul edilmiş ve ceza kesin olarak kaldırılmıştır.

Başvurucu Sendikaya yönelik 2.10.2013 tarihli idari yaptırım kararına karşı Sendika temsilcisi Telat Koç tarafından yapılan başvuru ise Çanakkale 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2.12.2013 tarihli kararı ile reddedilmiştir.

Başvuru formunda münhasıran yukarıda bahsedilen olay zikredilmiş ise de aynı dönemde ülke genelinde başvurucu Sendikanın üyelerine, kolluk güçlerince idari yaptırım kararları verilmiştir. Başvurucunun başvuru formunda zikretmediği fakat dosyaya ibraz ettiği Mahkeme kararlarından; söz konusu idari para cezalarının bir kısmının Mahkemelerce kaldırıldığı, bir kısmı için ise itirazların reddedildiği anlaşılmaktadır. 

Başvuruculardan Gülhan Oktay, üyesi olduğu Sendikanın Batman Şubesinin 8.5.2013 tarihinde Batman İl Millî Eğitim Müdürlüğü binası önünde yaptığı basın açıklamasına katılmış, idari para cezası ile cezalandırıldığını ve bu karara karşı yaptığı başvurunun Batman 2. Sulh Ceza Mahkemesince reddedildiğini iddia etmiştir. Anayasa Mahkemesi 17.2.2014 tarihli yazısı ile başvuruculardan Gülhan Oktay'a ilişkin ceza tutanakları ile diğer belgeleri istemiştir. Başvurucu vekili çok sayıda Sendika üyesine ilişkin belge göndermiş ise de Gülhan Oktay'a ilişkin belgeleri göndermemiştir.  

İddialar

Başvurucular, yapılan sendikal toplantılar ve basın açıklamaları ceza hukuku anlamında suç olmadığı için idarece eylemler 5326 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek kendilerine keyfî cezalar verildiğini, idari para cezası ile cezalandırılmalarının gösteri ve toplantı yapma hakkının ihlali niteliğinde ve öngörülemez olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ayrıca başvurucular, verilen idari cezalara karşı yapılan itirazları pek çok mahkeme kabul ederken kendi itirazlarının gerekçesiz bir şekilde reddedilmesinin adil yargılanma haklarının ihlali anlamına geldiğini, ihlalin tespiti ile maddi tazminata ve idari para cezasını veren idarenin kendilerinden özür dilemesine karar verilmesini talep etmişlerdir.   

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi bu iddia kapsamında özetle aşağıdaki değerlendirmeleri yapmıştır:

Anayasa Mahkemesi yalnızca usulüne uygun olarak verilmiş bir emre aykırı davranışın varlığını temel hak ve özgürlüklere müdahale için yeterli kabul edemez. Bununla beraber temel hakka müdahaleyi haklı kılacak olan ve emrin amacı olan kamu güvenliği, kamu düzeni, genel sağlığın bozulduğunun veya bozulma tehlikesinin bulunduğunun gösterilmesi gerekir. Kamu düzeninin bozulduğunun ilgili ve yeterli bir gerekçe ile gösterilemediği, temel haklara müdahalenin gerçekleştiği her kamu gücü eylem ve işlemi temel hak ve özgürlükleri ihlal edebilir.

İdare ve Derece Mahkemeleri; başvurucu Sendika üyelerinin okul bahçesinde yaptıkları basın açıklamasının eğitimi aksattığını, öğrencileri korkuttuğunu, rahatsız ettiğini, kamu düzenini bozduğunu veya bozma tehlikesi ortaya çıkardığını ileri sürmemişlerdir. Aksine basın açıklamasına kolluk güçleri veya idare tarafından bir müdahale yapılması gereği duyulmamış, başvurucu hakkındaki idari para cezası kolluk güçleri tarafından basın açıklamasından sonra düzenlenmiştir. Nitekim Telat Koç hakkında verilen idari para cezası, anılan basın açıklamasının barışçıl özelliğine vurgu yapan İlk Derece Mahkemesince kaldırılmıştır. Mahkeme, basın açıklamasının şiddet içermediğini belirtmiştir.

Mevcut başvuruda olduğu gibi göstericilerin şiddet eylemlerine karışmadıkları durumlarda kamu makamlarının, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına belirli bir ölçüye kadar müsamaha göstermesi gerekir. Barışçıl bir gösterinin veya basın açıklamasının ilke olarak cezai yaptırım tehdidine maruz bırakılmaması gerekir.

Gösterinin veya basın açıklamasının yerinin özelliği gibi nedenlerle bu hakka sınırlama getirildiği durumlarda göstericilere -yetkili mercilerin emirleri uyarınca- yapılacak müdahalelerin kamu düzeninin sağlanması için gerekli olduğunun ve cezaların kamu düzeninin bozulması veya bozulma tehlikesinin ortaya çıkması sebebiyle verildiğinin kamu gücünü kullanan mercilerin kararlarında (örneğin ceza tutanağını düzenleyen polis raporlarında) gösterilmesi gerekir.

Mevcut başvuruda, Anayasa'nın 51. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçları gerçekleştirmek için gerekli görülen önlemler ile başvurucu Sendikanın aynı madde kapsamındaki hakları arasında adil bir denge sağlanamamıştır. Başvurucuya verilen idari para cezasının Anayasa'nın 51. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca eğitim kurumundaki düzenin sağlanması için gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkınınihlal edildiğine karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.