Genel Kurul
2010/88E. sayılı dosyaya ait Karacasu Sulh Ceza Mahkemesinin 15.7.2010 tarihli başvuru kararı
T.C.
KARACASU
SULH CEZA MAHKEMESİ
ESAS NO : 2009/108
C.S. ESAS NO : 2009/112
GEREKÇELİ BAŞVURU
K A R A R I
HAKİM : CEMİL KÜÇÜKBAŞOL 118885
KATİP : SEMRA YILMAZ 77279
İHBAR EDEN : KARACASU ASKERLİK ŞUBESİ BAŞKANLIĞI
SANIK : A. S. K
SANIK MÜDAFİİ : Av. A. T. Ç.
SUÇ : Bakaya Kalıp 3 aydan sonra kendiliğinden gelmek
SUÇ TARİHİ
VE YERİ :Aralık 2007,Nisan 2008,01-25 Ağustos 2008 / Karacasu
İHBAR TARİHİ : 24.09.2008
BAŞVURU KARAR TARİHİ
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememize açılan kamu davasının açık yargılaması sırasında anayasaya aykırılık iddiasında bulunulmakla Mahkememizce iddia ile ilgili yapılan değerlendirmede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Karacasu Cumhuriyet Başsavcılığının 25.06.2009 tarih ve 2009/112 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında Bakaya kalıp 3 aydan sonra kendiliğinden gelmek suçunu işlediğinden bahisle 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-A-beşinci cümle ve 5237 sayılı TCK'nun 53 maddesi gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmıştır.
Sanık Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 08.03.2010 tarih ve 2010/115 talimat no.lu talimatı ile alınan savunmasında; işletme sahibi olduğunu, sahibi olduğu işletmede 2500 kişi çalıştığını, ekonomik kriz nedeniyle işletmeyi bırakıp belirtilen dönemde askere gidemediğini, yurtdışında da şirketleri olduğunu ve yurtdışına da gidip geldiğini beyan etmiştir.
Sanık müdafii mahkememizdeki sözlü beyanında ve 08.04.2010 tarihli yazılı beyanında özetle; müvekkilinin üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını, müvekkilinin haklı mazeretinin bulunduğunu bu nedenle sanığın beratına karar verilmesini, ayrıca 1632 sayılı kanun kapsamında bakaya kalmak suçundan dolayı verilen cezalarda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinin Anayasanın 10.maddesine aykırı olduğu iddiasında bulunmuştur.
İddia, savunma, sanık müdafiinin Anayasaya aykırılık iddiası ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilmiştir.
1632 sayılı askeri ceza kanunu 63/1-A maddesinde Kabul edilecek bir özrü olmadan barışta bakayalarla yoklama kaçağı veya saklılardan yaşıtlarının veya birlikte işleme bağlı arkadaşlarının ilk kafilesi yollanmış bulunanlar ve ihtiyat erattan çağrılıp da özürsüz yaşıtlarının yollanmalarından başlayarak yedi gün içinde gelenler bir aya kadar, yakalananlar üç aya kadar, yedi günden sonra üç ay içinde gelenler üç aydan bir yıla kadar, yakalananlar dört aydan bir buçuk yıla kadar, üç aydan sonra gelenler dört aydan iki yıla kadar hapis, üç aydan sonra yakalananlar altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. hükmü bulunmaktadır.
1632 sayılı Askeri Ceza Kanununa 5739 sayılı kanunun; 1. maddesi ile 01/03/2008 tarihinde eklenen ek 10. maddesi 2. fıkrasında bu kanunda yazılı suçlarla ilgili olarak 04/12/2004 tarih ve 5271 sayılı kanunun 231 maddesinin 5 ve 14. fıkraları uygulanmaz hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm gereği 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-A maddesinde yer alan ve sanık hakkında işlediği iddia edilen bakaya suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda verilecek hükümlerin CMK'nun 231/5 maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılması kurumu uygulanamayacaktır.
5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesi Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para ceza mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. hüküm yer almakta aynı maddenin 6. fıkrası ise Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için gereken şartlan düzenlemiştir. Yukarıda anılan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununa ek 10. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hüküm gereği 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-A maddesinde yer alan ve sanık hakkında işlediği iddia edilen bakaya suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda verilebilecek cezai hüküm hakkında -CMK'nun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu uygulanamayacaktır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. madde metninde Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. ilkesi yer almakta, aynı maddenin 3. fıkrasında Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz, ve yine aynı maddenin 4. fıkrasında Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar hükmü yer almaktadır ve yine Anayasanın 11. madde metninde Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. hükmü yer almaktadır.
Yukarıda bahsedilen 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ilgili maddeleri kapsamında mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda;
1632 ayılı Askeri Ceza Kanununda yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanununda yer alan diğer suçlar arasında yapılan karşılaştırmada 5271 sayılı CMK'nun 231/6 maddesinde yer alan aynı koşulları taşıyan kişiler arasında yukarıda anılan Anayasanın 10 maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluştuğu ve bu haliyle 5739 sayılı yasa ile değişik 1632 sayılı ceza kanununun ek 10. maddesinin 2.fıkrasının 2709 sayılı Anayasa'mızın 10 ve 11/2 maddelerine aykırı olduğu kanaatine varılmakla Anayasa'nın 152 inci maddesi gereğince Anayasaya aykırılık başvurusunda bulunulmasına karar verilerek Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın GERİ BIRAKILMASINA karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :
5739 sayılı yasa ile değişik 1632 sayılı ceza kanununun ek 10. maddesinin 2. fıkrasının 2709 sayılı Anayasa'mızın 10 ve 11/2 maddelerine aykırı olduğu düşünüldüğünden Anayasa'nın 152 inci maddesi gereğince davanın Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda vereceği karara kadar davanın GERİ BIRAKILMASINA,
Söz konusu maddenin anayasaya aykırı olup olmadığının değerlendirilmesi için dosya içeriği ve belgelerin onaylı bir suretinin Karacasu Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile ANAYASA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Anayasa Mahkemesince; Anayasaya aykırılık başvurusu kabul tarihinden itibaren beş içerisinde bir karar verilmez ise yargılamaya devam olunacağı dikkate alınarak duruşmanın 03.02.2011 saat 10.00 a bırakılmasına karar verildi.