yazdır

                 T.C.
               BAFRA
SULH CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO                        : 2009/465
KARAR NO                        : 2009/635
C. SAVCILIĞI  ESAS NO   : 2008/681

GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

 

HAKİM                             : KÖKSAL ÇELİK 39856
KATİP                              : TUĞBA PEKGÖZ 104297
DAVACI                           : KH
SANIK                             : U.Ç.
SUÇ                                 : Askeri Ceza Kanununa Muhalefet
SUÇ TARİHİ ve YERİ       : 01/07/2007 - BAFRA
KARAR TARİHİ                : 27/10/2009
KARARIN NEVİ                : DURMA - GERİ BIRAKMA
                        
                         
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan yargılama sırasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : 
Bafra C.Başsavcılığımın 08.05.2008 tarih 2008/681 esas sayılı iddianamesi ile; Bafra Askerlik Şubesi Başkanlığı yükümlüsü sanık U.Ç.'nin bilinen adresine çıkartılan son yoklama çağrı pusulasının 21.07.2006 tarihinde babası A.Ç.’ye tebliğ edilerek yoklamasını yaptırmak üzere 05.09.2006 tarihinde Askerlik Şubesine müracaat etmesinin istendiği, belirtilen tarihte müracaat etmeyen sanığın en geç emsali yükümlülerinin Bafra Askerlik Şubesince askere sevk edildiği tarih olan 21.02.2007 tarihi bitimi tarihine kadar Askerlik Şubesine müracaat ederek son yoklamasını yaptırması gerekirken yasal ve kabul edilebilir bir özrü olmaksızın son yoklamasını yaptırmadığı ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği belirtilerek 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-a mad (3 aydan sonra gelenler ibaresi) 5237 sayılı TCK nun 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile mahkememize kamu davası açılmıştır.

SAVUNMA: Sanık U.Ç. savunmasında özetle; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, esasen kendisinden son yoklamasını yaptırmasını istedikleri tarihte yüksek okula kayıt olduğunu, fakat yüksek okulun askerlik işlerini yapar diye düşünerek ilgilenmediğini, fakat okulun bu işlemleri yapmadığını, bundan dolayı hakkında dava açıldığım ifade etmiştir.

TOPLANAN DELİLLER VE GEREKÇE: İddianame, sanık savunması, ilgili kurumlarla yapılan yazışmalar, sanığa ait adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örneği ile tüm dosya hep birlikte değerlendirilmiştir. Toplanan tüm delillerin takdir ve değerlendirilmesi sonucunda; sanık hakkında her ne kadar yoklama kaçağı kalmak suçundan dolayı kamu davası açılmış ise de; yargılama sırasında mahkememizce sanık hakkında uygulanması düşünülen 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanununda düzenlenen ve askeri suç olarak kabul edilen yoklama kaçağı kalmak suçunun yargılaması sonucunda; sanık hakkında uygulanma ihtimali olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun 5739 Sayılı Yasanın 1.maddesi ile 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanununa eklenen ek- lO.maddesi ile uygulanamaz hale getirilmesi karşısında bu hükmün Anayasa'nın 10 ve 11.maddelerinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu düşüncesiyle yargılamanın durmasına karar verilmiş ve esasen askeri olmayan suçlardan dolayı 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 .maddesinin uygulanma imkanı varken 1632 Sayılı Yasaya eklenen ek-10.maddenin 2.fıkrasında bu kanunda yazılı suçlarla ilgili olarak 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin 5 ila 14. fıkraları uygulanmaz diyerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinin askeri suçlardan dolayı uygulanamayacağı yasalaştırılmış, yine 1632 Sayılı Yasanın ek-8. maddenin 1 ve 2. fıkrasında belirtildiği şekilde askeri suçlardan dolayı erteleme hükümlerinin uygulanamayacağı ve kısa süreli seçenek yaptırımların da uygulanamayacağı belirtmiş ise de; bu yasa maddesinin Anayasa'nın 10. maddesinde belirtilen ve herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir ilkesine yer vermiş, yine aynı maddenin 2. bendinde Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür, şeklinde devlete bir görev yüklemiş, yine 3. fıkrasında ise hiç bir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz şeklinde hüküm düzenlenmiş, aynı maddenin 5735 Sayılı Yasa ile değişik 4. fıkrasında ise Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar şeklinde düzenleme yapılmış ve Anayasamızın 11. maddesinin 2. fıkrasında ise kanunlar Anayasaya aykırı olamaz şeklinde düzenleme var iken sonuç olarak Devlet organlarından olan Yasama'nın 5739 Sayılı Yasanın ek-10. maddesini yasalaştırması eşitlik ilkesine aykırı olacak şekilde askeri suçlardan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinin uygulanamayacağını yasa şeklinde kabul etmesi karşısında askeri suçlarla, bu suçlardan sayılmayan diğer suçlar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir hal oluşmuş ve 5739 Sayılı Yasanın 1. maddesinde düzenlenen ve 1632 Sayılı Yasaya eklenen ek-10. maddenin Anayasa'daki eşitlik ilkesine aykırı düzenlenmiş ve bu yönü ile iptali gerektirir bir hal ortaya çıkmıştır.

Esasen 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 184/5. maddesinde imara aykırı yapının eski hale dönüştürülmesi sonucunda sanık hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırıldığı ve mahkum olunan cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağını, yani yapının suçtan önceki hale getirildiği takdirde sanık hakkında açılan kamu davasının ortadan kaldırıldığı şeklinde yasal düzenlemeler olması karşısında askeri suçlardan dolayı sanığın yoklama kaçağı yada bakaya kaldığı hallerde sanığın askerlik görevini ifa ettikten sonra kamu davasının kaldırılmasına yönelik bir yasal düzenleme yapılabileceği mümkünken sanık askerliğini bitirmiş olmasına rağmen yoklama kaçağı kalmaktan dolayı yargılamasının devam edilmesi ve yargılamanın sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının askeri olmayan suçlara uygulanmasına rağmen askeri suçlara uygulanmaması nedeni ile eşitliğe aykırı davranılması sebebi ile söz konusu yasa maddesinin iptalinin gerektirir şekilde mahkememiz kanaate varmıştır.
Yukarıda sayılan tüm gerekçeler doğrultusunda 5739 sayılı yasa ile değişik 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun ek 10.maddesinin 2.fıkrasının 2709 sayılı Anayasa'mızın 10 ve 11/2 maddelerine aykırı olduğundan Anayasa'nın 152 inci maddesi gereğince dava konusu suçtan dolayı yargılamanın 5271 sayılı CMK nun 223/8 maddesi gereğince durmasına ve Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- 5739 sayılı yasa ile değişik 1632 sayılı ceza kanununun ek 10.maddesinin 2.fıkrasının 2709 sayılı Anayasa'mızın 10 ve 11/2 maddelerine aykırı olduğundan Anayasa'nın 152 inci maddesi gereğince dava konusu suçtan dolayı yargılamanın 5271 sayılı CMK nun 223/8 maddesi gereğince DURMASINA ve Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda vereceği karara kadar davanın GERİ BIRAKILMASINA,
2- Dosyanın ve gerekçeli kararın Anayasa Mahkemesinin 152 inci maddesi gereğince denetimi için tomar halde Anayasa Mahkemesine Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtası ile gönderilmesine şeklinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 27.10.2009