Genel Kurul
2010/38E. sayılı dosyaya ait İzmir 1. Fikri Ve Sinai Haklar Ceza Mahkemesinin 2.4.2010 tarihli başvuru kararı
T.C.
İZMİR
1. FİKRİ VE SİNAİ HAKLAR
CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO: 2010/8 | TARİH: 02.04.2010 |
İTİRAZ EDEN : İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi
KONUSU : 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4128 Sayılı Kanunla eklenen, 5833 Sayılı Kanunla değişik 6l/A maddesinin son fıkrasının T.C. Anayasasına aykırılığından dolayı iptali için itirazdır.
OLAYLAR: İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2009 Tarih, 2009/65216 esas,
2009/665 iddianame numaralı iddianamesi ile Sanık İ.G. hakkında tescilli marka hakkının ihlali suçundan dolayı eylemine uyan 5833 Sayılı Kanunla değişik, 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin, 4128 Sayılı Kanunla eklenen, 5833 Sayılı Kanunla değişik, 61/A-l. maddesi uyarınca cezalandırılması istenerek Mahkememizde 2010/8 esas sayılı kamu davası açılmıştır.
İddianame ile Sanığın iş yerinde taklit edilerek üretilmiş, Müşteki Şirkete ait markayı taşıyan ürünlerin satışa sunulmasından dolayı cezalandırılması istenmiştir.
Katılan Vekili Anayasaya aykırılık hususunda beyanda bulunmak üzere süre istemiş, ancak verilen süreye rağmen beyanda bulunmamıştır.
Cumhuriyet Savcısı Anayasaya aykırılık bulunmadığı yolunda görüş bildirmiştir.
Müdafi Anayasaya aykırılık bulunduğu görüşünde olduklarını bildirmiştir.
Anayasaya aykırılık oluşturduğu düşünülen madde şu şekildedir:
556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin, 4128 Sayılı Kanunla eklenen, 5833 Sayılı Kanunla değişik, 61/A maddesinin son fıkrasında,
Üzerinde başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması halinde hakkında cezaya hükmolunmaz."Denmektedir.
Bu hükmün T.C. Anayasasına aykırı olduğu düşünülmektedir. Şöyle ki:
556 Sayılı KHK'nin 4128 Sayılı Kanunla eklenen, 5833 Sayılı Kanunla değişik 61/A maddesinin, son fıkrasına göre ancak, taklit markalı malı satışa arz eden veya satan kişiler, bu malı nereden temin ettiğini bildirdikleri, bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve aynı zamanda üretenlerin ürettikleri diğer mallara el konulmasını sağladıkları takdirde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanacaklardır.
Etkin pişmanlık suç işleyen kişilerin belirli koşullar gerçekleşirse cezalandırılmamalarını veya cezanın azaltılmasını sağlar. Kanun koyucu taklit markalı malı üretenlerin etkin pişmanlıktan faydalanmalarını istememiştir. Kendi ürettiği malların geri kalanını teslim eden veya savunması ile taklit markalı malların bulunduğu yeri bildirerek yakalanmasını sağlayan üreticiler etkin pişmanlık hükmünden faydalanamayacaklardır.
Fıkrada cümlelerin arasında "ve" bağlacı kullanılmıştır. Bu tüm koşullar birlikte gerçekleşirse, ancak o zaman etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanacağı anlamına gelir.
Taklit markalı malı satışa sunan veya satan kişi, malı nereden satın aldığını bildirse, bildirdiği yerdeki mallar yakalansa bile yine etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. Öncelikle faile malı satan kişinin üretici olması gerekir. Üretici olması da yetmez orada üretilen malların ele geçirilmesi de zorunludur. Faile malı satan kişi üretici değilse, malı satan kişinin üretici olduğu kesin olarak saptansa dahi üretim yerinde mal ele geçmemişse (satılmışsa, üretici tarafından saklanmışsa) failin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması olanaksızdır.
Taklit markalı ürünler çoğunlukla yabancı ülkelerde üretilmekte, ithal edilerek yurda sokulmaktadır. İthal edilen ürünleri satışa sunan veya satan kişiler hiçbir zaman etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacaklardır. Maddedeki "ve" bağlacı yerine veya bağlacı kullanılsa idi, madde daha az sorunlu olacak ve Anayasaya aykırılık oluşturmayabilecekti.
Tescilli marka hakkının ihlali suçlarının takibi şikayete bağlıdır. Fail malı üreten kişiyi bildirse bile ismi bildirilen kişi, failin suçuna yardım eden veya birlikte suç işleyen kişi değildir. Üretici hakkında şikayette bulunulmadığı sürece, üreticinin iş yerinde arama yapılamaz. Marka hakkı sahibi çeşitli nedenlerden dolayı üretici hakkında şikayet hakkını kullanmadığı takdirde, taklit markalı malı üreten kişiler yakalanamayacağından, üretilmiş mallara el konulamayacağından, fail hakkında yine etkin pişmanlık hükümleri uygulanamayacaktır.
Davamızın Sanığı, suça konu taklit olduğu iddia edilen ürünleri satın aldığı firmanın ismini bildirmiştir. Bu firma üretici değildir.
Aynı suçun değişik seçimlik hareketlerini yaparak suç işleyen faillerin bir kısmı etkin pişmanlıktan faydalanabilirken, bir kısmının faydalanamaması T.C. Anayasasının 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırıdır.
Fail kendine düşen yükümlüğü yerine getirdiği, Devletle işbirliği yaptığı halde, yukarıda anlatıldığı şekilde elinde olmayan nedenlerden dolayı etkin pişmanlıktan faydalanamaması, aynı konumda oldukları, satın aldıkları yerleri bildirdikleri halde madde metnindeki ikinci "ve" bağlacı yüzünden bu hükümden yararlanamayan kişilerin durumu T.C. Anayasasının 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesini ihlal etmektedir.
DELİLLER: 1-Dava dosyasının konuya ilişkin kısımlarının onaylı örnekleri,
2-Bilimsel görüşler,
3-Anayasa Mahkemesinin örnek kararları,
4-Diğer deliller,
HUKUKİ SEBEPLER: Anayasanın 146-153 maddeleri ile 2949 Sayılı Yasanın 28.maddesi ve ilgili diğer hükümleri.
SONUÇ: Mahkememizin bakmakta olduğu davada uygulayacağı, 4128 Sayılı Kanunla eklenen, 5833 Sayılı Kanunla değişik, 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinin, son fıkrasının, T.C. Anayasasının 2., 10. maddelerine aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesi saygı ile arz olunur.