Genel Kurul
2010/33E. sayılı dosyaya ait Ankara 11 Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.3.2010 tarihli başvuru kararı
T.C.
ANKARA
11 ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
İTİRAZ YOLU İLE ANAYASAYA
AYKIRILIK İDDİASI KARARI
ESAS 2006/511
HAKİM A. Selim SARIKAYA 21278
KATİP Uğur ÇOLAK 10938
DAVACI EGO Genel Müdürlüğü,
VEKİLİ Av. M.A.A.
DAVALI Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü,Gazi/Ankara
VEKİLİ Av. A.P.
DAVA İrtifak Hakkı
DAVA :
Davacı Vekili 11.05.2004 harç kayıt tarihli dilekçesi ile Metro 3. aşama Batıkent - Sincan - Törekent güzergahının AOÇ arazisinden geçme zorunluluğunun bulunduğunu, raylı sistemin geçişine imkan sağlanması amacı ile tam bedel karşılığı Ankara Yenimahalle ilçesi Susuz Köyü 1377,1378,1380,2086,2571 ve imarın 14680-14681 nolu taşınmazlarda zorunlu geçit hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı zorunlu geçiş sisteminin komşuluk ilişkilerinden doğan göz yumma borcuna dayalı ve yararlanan taşınmaz mal sahibine kendi mülkünün sınırlarının dışında kalan bir yer üzerinde zorunluluk halinin devamı süresinde tasarrufta bulunabilme olanağını sağlayan hukuki bir müessese olduğunu, genel yol ağlarına erişmek için hiç yolu bulunmayan veya mevcut geçit bağı yetersiz olan taşınmaz malikinin komşu malike ödeyeceği tam tazminat karşılığında genel yola birleştirecek bir geçit bağı sağlama imkanını bahşeden bir imkan olduğunu, MK 1 maddesi 2 fıkrasına göre yasada uygulanabilir bir hüküm yok ise hakimin kanun koyucu nasıl bir kural koyacak idi ise ona göre karar verebilir hükmünün mevcut olduğunu, gelişen teknoloji ve çoğalan ihtiyaç karşısından taşınmaz sahiplerinin de bazı işlemlere katlanmak zorunda olduğunu, olayda kamu yararının bulunduğunu, 5654 sayılı yasanın 10 maddesinde kamulaştırma yapılmaksızın özel bir kanunla izin alınmasına bağlı olduğuna dair hüküm bulunması nedeni ile kamulaştırma işleminin yapılmadığını, yukarıda numarası belirtilen taşınmazlarda zorunlu geçit hakkının verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı Vekili cevap dilekçesi ile AOÇ adı altında Tarım Bakanlığına bağlı tüzel kişiliğe haiz bir kuruluş olduklarını, 5659 sayılı yasanın 10 maddesine göre bu kanunun yayım tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin gerçek ve tüzel kişilere devir ve temliki ve kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır, hükmünün bulunduğunu, geçişin yer altında kalacak olması yasal durumu değiştirmeyeceğini, AOÇ ye ait gayri menkullerle ilgili çıkartılan yönetmeliğin Danıştay'ca iptal edildiğini, kanunda hüküm olması nedeni ile MK 1/2 madde hükmünün olayda uygulanamayacağını, Ankara 20 Asliye Hukuk Mahkemesi 2003/707 sayılı dosyasında davacının müdahalesinin men'i ne karar verildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
2086 ve 2571 nolu parsellerle ilgili devam eden dava nedeni ile AOÇ ile ilgili 5659 sayılı yasanın 10 maddesine göre bu kanunun yayım tarihindeki sınırları içinde bulunan gayri menkullerin gerçek ve tüzel kişilere devir ve temliki ve kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır, hükmünün bulunması ve devamlı irtifak hakkı tesisi de 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 1 maddesinde sayılan hususlardan olması nedeni ile bir kamulaştırma işlemi olması ve davacının talebinin MK düzenlenen geçit hakkı ile bir ilgisinin bulunmaması karşısında 10. madde kapsamında kalan yer için dava konusu işlemin yapılabilmesi yasal düzenleme gerektiğinden bilirkişilerin aksi yöndeki raporlarına itibar edilmeyerek 06/12/2005 tarih 240/503 sayılı kararla davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine Yargıtay 14 Hukuk Dairesi 20/06/2006 tarih 2652 esas 2006/7126 sayılı kararla 5659 sayılı Yasanın 10. maddesine uygun verilen kararın onanmasına karar verilmiştir.
Karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 14 Hukuk Dairesi 17/11/2006 tarih 11837 esas 13307 karar sayılı kararı ile 21/06/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5524 sayılı yasa ile eklenen 1. maddenin 2. fıkrasına göre inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararını bozmuştur.
Anayasaya Aykırılık İddiasına Konu Olan Hüküm:
5659 sayılı yasaya 5524 sayılı yasa ile eklenen ek 1. madde 2. fıkra;
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının uygun görüşü ile imar planlarına uygun olmak şartı ile yol, meydan, alt geçit, üst geçit ve raylı toplu taşım araçları, yeraltı tünelleri ve yer altı hizmetleri için gerekli arazi ile dere ıslahı yapılması planlanan araziler üzerinde, kamu yararı ve hizmetin gerekleri dikkate alınmak sureti ile BEDELSİZ olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı lehine intifa hakkı tesis edilir.
Anayasa Aykırılık İddiası;
Bedelsiz ibaresi mahkemece Anayasanın 2,10,13 ve 35. maddesine aşağıdaki gerekçelerle aykırı olduğu düşünülmektedir.
a- Anayasanın 2. maddesine aykırılık;
Anayasanın 2. maddesi Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti insan haklarına dayanan bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini gerçekleştiren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, yasaların üstünde Anayasanın ve yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan bir devlettir.
Yasalarda yapılan değişiklikler toplumsal gerçeklere uyumlu olması ve adaletli kurallar içermesi gerekir.
Bir kuruluşun taşınmazının bedelsiz olarak elinden alınması Anayasanın 2. maddesinde ifade edilen hukuk devleti ilkesine ters düşmektedir.
Bu nedenle bedelsiz olarak devredilmesi yada irtifak hakkı tesis edilmesi Anayasanın 2. maddesine aykırıdır.
b- Anayasanın 10. maddesine aykırılık;
Anayasanın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesi hukuksal eşitliği öngörmektedir, eşitlik ilkesinin amacı aynı konumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını bağlamak ve kişilere yasalar karşısında ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir.
Bu ilke ile aynı durumda bulunan kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır.(Anayasa Mahkemesinin 24/09/2008 tarih 158/150 sayılı kararı)
Bu taşınmaz bir özel yada tüzel kişiye ait olsa idi Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı bu kişinin taşınmazından yol yada raylı sistem geçirmesi halinde onun taşınmazını kamulaştırma yasası uyarınca kamulaştırmak zorundadır.
Kamulaştırma olmaksızın el attığında da kişinin açacağı dava sonucu tazminat ödemek zorundadır.
Oysa bu yasa değişikliği ile Atatürk Orman Çiftliğine ait arazide bedel ödenmeksizin belirtilen işlemlerin yapılabilmesine imkan tanımaktadır.
Bu nedenle bedelsiz ibaresi Anayasanın 10. maddesine de aykırıdır.
c- Anayasanın 13. maddesine aykırılık;
Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.
Bu sınırlamalar Anayasanın sözüne, ruhuna ve demokratik toplum düzenine ve Laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Mülkiyet hakkının belirtildiği 35. maddede kamu yararı amacı ile kanun ile sınırlanabileceği belirtilmekte ise de bu sınırlamanın da Anayasanın 13. maddesi uyarınca sınırlama amacı ve sonucu arasında hukuka ve kamu gereklerine uygunluğunu belirleyecek olan en önemli unsur ölçülülük ilkesidir.
Yasa ile Atatürk Orman Çiftliğinin arazisinin bir kısmında istenilen hususların gerçekleştirilebilmesi mümkündür.
Ne var ki bunların bedelsiz olarak yapılması ölçülülük ilkesine uygun düşmemektedir.
Bu nedenle bedelsiz ibaresi Anayasanın 13. maddesine de aykırılık oluşturmaktadır.
d- Anayasanın 35. maddesine aykırılık;
Anayasanın 35. maddesine göre mülkiyet hakkı Anayasal bir kurum olarak düzenlenmekte ve Anayasal güvenceye bağlanmaktadır.
Bu maddeye göre herkes mülkiyet hakkına sahiptir.
Bu hak kamu yararı amacı ile yasa ile sınırlanabilir.
Anayasanın 35. maddesinin kişiler için öngördüğü güvenceden malik sıfatı ile davacının da yararlanması doğaldır.
35. madde de gerçek - tüzel kişi ayrımı yapılmaksızın malik sıfatını taşıyan herkes için öngörülmüştür.
Mülkiyet hakkının kısıtlanması yasal olarak mümkün olup, gerçek kişilerde olduğu gibi bedeli ödenmek sureti ile kamulaştırılması yâda irtifak hakkı tesis edilebilmesi mümkündür.
Ancak bedel ödenmeksizin bu hakkın tanınması mülkiyet hakkına, Anayasanın 35. maddesi ile sağlanan güvenceye aykırılık oluşturmaktadır.
Bu düzenleme davacının mülkiyet hakkını özünden zedelemekte ve ölçüsüzce sınırlandırmaktadır.
Anayasanın 35. maddesine göre bu hakkın özününü zedelenmesi mümkün değildir.
Bu nedenle Anayasanın 35. maddesine de aykırılık oluşturmaktadır.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi 08/10/2009 tarih 2005/13 esas 2009/141 sayılı kararında Sosyal Sigortalar Kurumunun mallarının Sağlık Bakanlığına bedelsiz olarak devrinin Anayasa aykırı olmadığına karar vermiş ise de burada sağlık hizmetlerinin devri ve o sağlık hizmetlerinin gereklerinin yerine getirilebilmesi için yapılan bir devir olduğundan, olayımızda ise yapılan devir nedeni ile Atatürk Orman Çiftliğine sağlanan bir yarar yada onun adına yapılan bir işlem bulunmadığından bu kararın olayımıza emsal olmaması gerektiği düşünülmektedir.
KARAR :
1- Yukarda açıklanan nedenlerle 5659 sayılı yasaya 5524 sayılı kanunla eklenen ek madde 1 ve 2. fıkra son cümlede yer alan bedelsiz ibaresinin Anayasanın 2, 10, 13 ve 35 maddelerine aykırı olduğu düşünüldüğünden iptal edilebilmesi için konunun itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine götürülmesine.
2- Kararın aslı ile dosyanın ilgili bölümlerinin onaylı suretlerinin karara eklenmesine.
3- Anayasa Mahkemesinin konu ile ilgili karar verilmesi için yasal sürenin beklenmesine karar verildi. 30/03/2010