yazdır

                   T.C.
          D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No:2006/2625

 

 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalında profesör olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 11.7.2003 günlü, 3056-15026 sayılı yazısına istinaden, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine aynı unvanla atanmasına ilişkin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün günlü, 4467 sayılı işlemi ile İnönü Üniversitesi Rektörlüğünün 28.07.2003 günlü, 4383 sayılı işleminin iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açtığı davada; dava konusu işlemi iptal ederek, bu işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar veren Malatya İdare Mahkemesinin günlü, E:2003/1091, K:2004/413 sayılı kararını temyizen inceleyerek, görev yaptığı yerde huzurlu, verimli ve etkin hizmet yürütme olanağı kalmadığı anlaşılan davacı hakkında tesis edilen işlemde kamu yararı, hizmet gerekleri ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan Danıştay Sekizinci Dairesinin 26.1.2005 günlü, E:2004/2107, K:2005/240 sayılı kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden Malatya İdare Mahkemesinin 6.4.2006 günlü, E:2006/240, K:2006/723 sayılı kararının, davalı idarelerce temyiz edilmesi üzerine açılan dosya incelendi:

Davaya Konu Olay ve Davacının İstemi:

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun "Yükseköğretim Kurulunun Görevleri" başlıklı 7. maddesinin (I) bendinde; öğretim elemanlarından bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunda belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanların rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişiklerini kesmek veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak Yükseköğretim Kurulu'nun görevleri arasında sayılmıştır.

İnönü Üniversitesi Rektörü tarafından Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına gönderilen 21.5.2003 günlü, 1916 sayılı yazıda, davacının bütün enerjisini, yönetimi, bazı kişileri ve makamları şikayet konusunda yoğunlaştırıldığı, görevi ile ilgili olmayan konularda idare ve yargı makamlarını gereksiz yere meşgul ettiği, Açıköğretim Fakültesi Sınav Yönergesindeki başı açık olarak görev yapmak/sınava girmek konusundaki kuralları hiçe sayarak türban konusundaki idari tasarruflara ve yargı kararlarına aykırı taleplerde bulunduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında gereksiz, yanıltıcı, Anayasamızın temel ilkeleri ile bağdaşmayan beyanlarda bulunduğu, bugüne dek hiçbir yönetici ile uyumlu çalışmadığı, değişik zamanlarda görev yapan rektör, dekan, enstitü müdürleri, öğretim elemanları ve idari personel ile iyi geçinmediği, sürekli olarak huzuru bozduğu ve kavgacı kişiliği olduğu, üniversite öğretim üyelerine küfür ettiği, bu tür davranışları nedeniyle Üniversitede yaratılan huzursuzlukların basına yansıdığı, sicillerinin iyi olmadığı, üniversitede görev yapmaya devam etmesinin üniversitenin huzur, sükun ve çalışması açısından sakıncalı olduğu, rektöre ağır ithamlarda bulunduğu belirtilerek başka bir üniversitede görevlendirilmesi istemi üzerine davacının atamasının Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine yapıldığı anlaşılmaktadır.

Davacı, 2547 sayılı Yasa'nın 7/1 maddesinde belirtilen şartların olmadığını, görevinde başarılı olduğunu, çeşitli kuruluşlarda görevler üstlendiğini, bölüm başkanı olarak görev yaptığını ve bu işlemden dolayı Üniversitenin akademik çalışmalarının olumsuz etkileneceğini, ayrıca ailevi nedenlerle de işlemin iptalinin gerektiğinibelirterek dava açmıştır.

İptali İstenilen Yasa Kuralı:

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Yükseköğretim Kurulunun Görevleri" başlıklı 7. maddesinin (I) bendinde; "Rektörlerin disiplin işlerini kovuşturmak ve karara bağlamak, öğretim elemanlarından bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunda belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişiklerini kesmek veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak" kuralı yer almış olup; davalı idarelerce bu madde uyarıncatesis edilen bireysel işlemin iptali istemiyle açılan davada belirtilen yasa maddesi uyuşmazlığın çözümünde "uygulanacak kural"dır.

Belirtilen bu kuralın Anayasa'nın 2. ve 130. maddelerine aykırılığı iddiasıyla başvurulmaktadır.

Değinilen Yasa Kuralının Anayasa'ya Aykırılığının Değerlendirilmesi:

Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir.

Hukuk devleti ilkesinin önkoşullarından biri olan hukuk güvenliği ile kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.

Anayasa'nın 130., 131. ve 132. maddeleri yükseköğretim kurum ve kuruluşlarını düzenlemektedir. Anayasa koyucu, Anayasa'nın 130. maddesiyle üniversiteleri bir Anayasal kuruluş olarak kabul etmiş ve üniversitelerle ilgili başlıca kuralları belirtmiş, üniversitelerin "kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe" sahip olmalarını öngörmüştür.

Anayasa'nın 130. maddesi, üniversite çalışmalarını, eğitim ve öğretimin her türlü dış etkiden uzak, bilimin gerektirdiği yansız ve baskısız bir ortamda yapılmasını sağlayacak biçimde düzenlemiştir.

Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi, "Bilimsel özerklik", geniş bir kavramdır. Anayasa, bu ilkesiyle üniversiteleri, 2. maddesinde yer alan temel niteliklere sahip bir hukuk devletinin üniversitesine yaraşır biçimde öğretim, araştırma ve yayın konularını belirlemek ve yürütmek serbestliğine sahip kılmış bulunmaktadır. Anayasa'nın 130. maddesi, üniversitelerin yine bir hukuk devletinin üniversitesine yaraşır biçimde, uygar ve evrensel karakterde öğretim-eğitim, araştırma ve yayın konularında bilimsel özerkliğe sahip bir kamu tüzelkişisi biçiminde kurulmasını ve Cumhuriyetin temel organları içinde bu niteliğiyle yer almasını istemiş, üniversitelerin öğretim üyeleri ve yardımcılarını, bir meslek sınıfı olarak düşünmüş ve buna göre düzenlemeler yapmıştır.

Nitekim Anayasa'nın 130. maddesinin yedinci fıkrasında; "Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar." dokuzuncu fıkrasında ise; "Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları, üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, malî işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı malî kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir.

Anayasa'nın 130. maddesi üniversite öğretim üyelerine belirli haklar ve yetkiler tanımıştır. Bilimsel özgürlük, serbestçe araştırmada ve yayında bulunabilme, öğrenim ve öğretimi özgürlük ve güvence içinde sürdürebilme hak ve yetkileri bunlara örnek olarak gösterilebilir.

Bu itibarla, öğretim elemanlarının denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumunda görevlendirilmeleri halinde öğretim üyelerine tanınan güvencelerin sağlanabilmesi, hukuki güvenliğin oluşturulabilmesi için görevlendirmenin süresinin, bu süre içerisinde ilgili hakkında uygulanacak işlemlerin, ilgilinin çalışmalarının ve faaliyetlerinin izlenmesi yöntem ve esasları ile kadro durumunun ne olacağı konularının Yasada açıkça düzenlenmesi gerektiği halde bu hususlara 2547 sayılı Yasanın 7/1 maddesinde yer verilmemiştir.

Ayrıca, 2547 sayılı Yasa'nın 7/1 maddesi uyarınca yapılan atamanın denenmek üzere geçici bir süre görevlendirme mi yoksa naklen atama niteliğinde mi olduğu hususu da açıklık taşımamaktadır. Dolayısıyla, belirtilen Yasa kuralının Anayasa'nın 130. maddesinin yedinci ve dokuzuncu fıkralarına aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa'nın 130. maddesine aykırılık oluşturan kural, kuşkusuz, aynı zamanda Anayasa'nın 2. maddesinde ifadesini bulan "Hukuk Devleti İlkesi"ne de aykırılık oluşturmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, bir davaya bakmakta olan mahkemenin, o davada uygulanacak bir yasanın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına götüren görüşünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiğini düzenleyen 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddesinin birinci fıkrası gereğince, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7. maddesinin (I) bendinin Anayasa'nın 130. ve 2. maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, bu kuralın Anayasa'ya aykırılığı ve uygulanması durumunda giderilmesi güç ve olanaksız zararlar doğabileceği gözetilerek esas hakkında bir karar verilinceye kadar yürürlüğünün durdurulmasının istenilmesine, dosyada bulunan belgelerin onaylı bir örneğinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.1.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi.