Genel Kurul
2010/10 E. sayılı dosyaya ait Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22.1.2010 tarihli başvuru kararı
T.C. ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA,
ANKARA
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Trabzon 2.Sulh Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU :
Mahkememizin 2009/974 D.İş sayılı dava dosyasındakiuyuşmazlıkta uygulanması gereken 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35/3. fıkrasında yer alan "Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir." hükmünün Anayasanın 2, 10, 20, 38, 48 maddelerine aykırı olması nedeniyle iptali talebidir.
OLAY :
- Trabzon C.Başsavcılığının 30/10/2009 tarih 2009/361 Kabahat sayılı idari yaptırım karan ile sermayesi 500.000 TL olan … Sanayi İnşaat Nakliyat Turizm ve Ticaret A.Ş.nin 1136 sayılı 35/3.maddesi gereğince sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu olmasına rağmen 2009 yılı Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında zorunlu avukat bulundurmaması nedeniyle eylem tarihlerinde yürürlükte bulunan sanayi kesimindeki 16 yaşından büyük kişiler için öngörülen brüt asgari ücretin iki katı hesabıyla toplam 4.104 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
- İdari yaptırım kararının iptali talebiyle şirket yetkilisi tarafından süresinde 5326 sayılı kanunun 27. vd. maddeleri gereğince mahkememize başvurulmuştur.
- Mahkememizce başvurunun incelenmesi aşamasında davada uygulanması gereken ve idari para cezasının dayanağını olan 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 35/3.maddesinin Anayasaya aykırı olduğu kanaatine varılarak Anayasanın 152 maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine başvurulmasına ve başvuru sonuçlanıncaya kadar davanın geriye bırakılmasına karar verilmiştir.
İTİRAZIN GEREKÇESİ :
- Anayasanın 2.maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin gereği olarak özellikle kanunda ceza yaptırımına bağlanan eylemlerin kapsamının açık ve net olarak düzenlenmesi ve tereddüt oluşturmaması gerekmektedir, iptali istenen madde ile getirilen sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu kapsamı açık ve net değildir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 35. maddesinde yalnız avukatların yapacağı işler olarak hukuki danışmanlık hizmeti, dava ve iş takip hizmeti " belirlenmiş olup anılan yasa maddesinin zorunlu sözleşmenin hangi hizmeti veya hizmetleri kapsayacağı açık ve net olarak belirlenmemiştir.Yasal düzenlemede düzenleniş şekli ve düzenleme öncesi cümle dikkate alındığında anonim şirketin açtığı ve hakkında açılan davada avukat sözleşmesi zorunluluğu öngörüldüğü izlenimi vermekte ise de, uygulamada danışmanlık hizmeti sözleşmesi yapılması istenmekte ve bu şekilde uygulama yapılmaktadır.İptali istenen yasa maddesinde sözleşme konusu hizmetin niteliği belirtilmemiş olması farklı yorum ve uygulamaya yol açmakta hukuki kargaşa ve karmaşaya sebebiyet vermektedir. Özel hukuka ilişkin ve sözleşme özgürlüğü kapsamında bulunan tarafların özgür iradeleri ile yapmaları veya yapmamaları gereken bir hukuki ilişkinin kanunla zorunlu tutularak yaptırıma bağlanması ve bu düzenlemenin de kapalı ifadeler ile uygulamada karmaşa oluşturacak şekilde yapılması öncelikle Anayasanın 2.maddesi düzenlenen hukuk ilkesine aykırıdır.
- İptali istenen kanun hükmü ile, sermayesi belli bir miktarı geçen anonim şirketler için sözleşmeli avukatlık zorunluluğu getirilmesi, diğer şirketler için benzer düzenleme getirilmemiş olması Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırıdır.
- Anayasanın 48.maddesinde sözleşme özgürlüğü düzenlenmiş olup sözleşme özgürlüğü, özel hukuktaki irade özerkliği ilkesinin Anayasaya yansıması olup özel hukuk alanında kişilerin yasal sınırlar içerisinde istedikleri hukuki sonuca bu yoldaki iradelerini yeterince açığa vurarak istedikleri sonuca ulaşabilmelerini ifade etmektedir. Bu anlamda bir grup anonim şirket için belli meslek grubu mensupları ile sözleşme zorunluluğu getirilmesi ve uyulmaması halinde idari para cezası yaptırımı öngörülmesi sözleşme özgürlüğüne müdahale niteliğindedir. Sermayesi belli bir miktarı aşan anonim şirketler zorunluluk olması bile avukat ile sözleşme yapmakta kendilerini davalarda avukat vasıtası ile temsil ettirmektedir. Bu kanun hükmüne dayanılarak Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile, sözleşmenin ne şekilde yapılacağı, hangi şartlan ihtiva edeceği, anlaşmazlık durumunda ne şekilde çözüleceğine dair sözleşmeye konacak hükümler belirlenerek yazılı sözleşme ile serbest meslek makbuzunun baroya verilmesi gibi hususlara yer verilmiştir. HUMK, CMUK gibi temel usul yasalarında dahi temsil için avukatın herhangi bir makama sözleşmenin verilmesi öngörülmemiş ve vekaletnamenin verilmesi yeterli görülmüş iken bu yasa hükmü ile Avukat ile müvekkili arasında ticari sır niteliğinde bulunan sözleşmenin sır olmaktan çıkarılarak hiç gerekmediği halde sözleşmenin bir yerlere verilmesinin öngörülmesi hem sözleşme özgürlüğüne hem de Anayasanın 20.maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliği ilkesine aykırıdır.
- İptali istenen yasa maddesinde düzenlenen eylemin yaptırımının 4857 sayılı oluşturulmuş Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirlediği asgari ücrete endekslenmiş olması Anayasanın 38/3. Maddesinde konulan ceza ve ceza yaptırımı yerine geçen güvenlik tedbirlerinin yasayla düzenlenmesi ilkesine aykırıdır.
SONUÇ VE TALEP :
Yukarıda Anayasa aykırılık nedenlerini ayrıntılı olarak belirttiğimiz 1136 Kanunun 35/3.maddesinin mahkememizde görülen, davanın Anonim Şirketler ile ilgili olması nedeniyle anonim şirketler ile sınırlı olarak İPTALİNE karar verilmesi saygı ile arz ederim.22.01.2010