Paylaş | 14 Kasım 2025
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Özbekistan’da düzenlenen uluslararası konferansa ve Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği (AAMB) Dönem Başkanlığı devir teslim törenine katıldı.
Özbekistan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin kuruluşunun 30. yılı dolayısıyla düzenlenen “Anayasal Reformların Güncel Meseleleri ve Anayasal Denetim Kurumunun Gelişimi” konulu uluslararası konferans, 11 Kasım 2025 tarihinde Taşkent’te gerçekleştirildi. Asya, Avrupa ve Türk dünyasından çok sayıda anayasa mahkemesi başkanı ve temsilcisinin yer aldığı konferansın açılışında konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Özbekistan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin kuruluşunun 30. yılını kutladı ve AAMB’nin Dönem Başkanlığı görevini Tayland Anayasa Mahkemesinden devralan Özbekistan Anayasa Mahkemesine başarılar diledi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin 2012-2014 yılları arasında yürüttüğü AAMB Dönem Başkanlığı tecrübelerinin yeni döneme katkı sağlayacağına inandığını belirten Başkan Özkaya, anayasa mahkemeleri arasındaki iş birliğinin ulusal sınırları aşan bir hukuk kültürünün oluşumunda önemli rol oynadığını vurguladı. Anayasa yargısının özü itibarıyla hukukun üstünlüğü, insan onuru ve temel hakların evrenselliği gibi ortak değerlere dayandığını kaydeden Başkan Özkaya, bu değerlerin korunması ve geliştirilmesinin yalnızca ulusal mahkemelerin değil bölgesel ve küresel düzeyde diyalog içinde çalışan anayasa yargısının da görevi olduğunu dile getirdi.
Başkan Özkaya, AAMB’nin farklı hukuk sistemlerinden gelen anayasa mahkemelerini bir araya getirdiğini belirterek “Bu yapı, Asya kıtasının çeşitliliğini bir zenginlik olarak gören, farklı geleneklerden beslenen ama insan hakları, adalet ve anayasanın üstünlüğü ilkelerinde buluşan bir diyalog zemini sunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin AAMB bünyesinde Eğitim ve İnsan Kaynakları Geliştirme Merkezi Daimî Sekretaryası görevini yürütmekten onur duyduğunu vurgulayan Başkan Özkaya, Daimî Sekretarya faaliyetleri kapsamında bu yıl “Anayasal Perspektifte Aile Hayatı ve Aile Hayatına Saygı Hakkı” temasıyla düzenlenen 13. Yaz Okulu’nun başarıyla tamamlandığını belirterek “Bizler inanıyoruz ki anayasa mahkemeleri arasındaki bu diyalog, gelecekte Asya kıtasını anayasal ilkelerin ve insan hakları bilincinin merkezlerinden biri hâline getirecektir. Bu nedenle Anayasa Mahkememiz, dayanışma, karşılıklı saygı ve ortak öğrenme ruhu içinde, bu iş birliğini daha da derinleştirmeye kararlıdır.” dedi.
AAMB Dönem Başkanlığı Özbekistan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesine Devredildi
Açış konuşmalarının ardından düzenlenen törenle Tayland Krallığı Anayasa Mahkemesinin yürüttüğü Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği Dönem Başkanlığı görevi, Özbekistan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesine devredildi.
Dijitalleşme Anayasal Hakların Korunma Biçimini de Derinden Etkilemektedir
Devir teslim töreninin ardından gerçekleştirilen oturumda “Anayasal Adalete Erişim ve Dijital Çağda Temel Hakların Korunması” başlıklı bir konuşma yapan Başkan Özkaya, anayasanın bir devletin sadece hukuk düzenini değil aynı zamanda toplumun siyasi kültürünü, ortak değerlerini ve geleceğe dair beklentisini yansıtan bir otobiyografi olduğunu belirterek anayasal reformların toplumun kendini yeniden tanımlama süreci anlamına geldiğini dile getirdi.
İnsan haklarının doğası gereği taşıdığı bazı özellikler olduğunu söyleyen Başkan Özkaya, “İlk olarak, insan hakları herkese yalnızca insan olmasından dolayı tanınan haklardır. İkinci olarak, vazgeçilmez ve devredilmezdir; kişi kendi hakkından feragat edemez, devlet de bu hakları ortadan kaldıramaz. Üçüncüsü, bütünsellik ve tamamlayıcılık ilkesi geçerlidir. Bir hakkın korunması, diğer hakların da güvence altına alınması anlamına gelir. Bu özellikler, insan haklarının yalnızca hukuki değil aynı zamanda ahlaki ve insani bir değerler sistemi olduğunu gösterir. Dolayısıyla anayasal reformlar, bu hakların hem ulusal hem de uluslararası düzeyde daha etkili korunmasını hedeflemelidir.” ifadelerini kullandı.
Küreselleşme ve dijitalleşmenin hukuk düzeni üzerindeki etkilerine dikkat çeken Başkan Özkaya, “Yapay zekâ, dijital platformlar, büyük veri sistemleri ve algoritmik karar süreçleri yalnızca toplumsal ilişkileri değil anayasal hakların korunma biçimini de derinden etkilemektedir.” dedi. Başkan Özkaya, bu durumun anayasanın geleneksel hak anlayışını yeniden yorumlama zorunluluğunu beraberinde getirdiğini söyledi.
Sosyal medyanın ifade özgürlüğü bakımından yeni bir kamusal alan oluşturduğunu ancak bunun aynı zamanda dezenformasyon, nefret söylemi ve dijital sansür gibi yeni sorunları da beraberinde getirdiğini aktaran Başkan Özkaya, “Mahkememiz özellikle sosyal medya üzerinden yapılan hakaret ve nefret söylemlerinin ifade ve basın özgürlüğü ile şeref ve itibar hakkı arasında dengeli olup olmadığını incelemekte, ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlamadan kişilerin şeref ve itibarının korunmasını sağlamaya çalışmaktadır. Bu yönden özellikle belirtmek gerekir ki sosyal medya veya dijital dünya hakaret etme, nefret söyleminde bulunma ve şiddetin serbest olduğu bir alan olarak nitelendirilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
Başkan Özkaya, yapay zekâ sistemlerinin karar alma süreçlerine dâhil edilmesinin eşitlik ilkesi ve adil yargılanma hakkı bakımından yeni anayasal tartışmalara yol açacağını belirterek, “Algoritmik kararların öngörülemezliği ve insan denetiminin azalması, hukuk devleti ilkesinin dijital çağda nasıl korunacağı sorusunu gündeme taşımaktadır. Dijital platformlar demokratik katılımı artırma potansiyeline sahip olsa da aynı araçlar siyasi manipülasyon, veri temelli propaganda ve dezenformasyon yoluyla demokrasinin meşruiyetini zayıflatma riski taşımaktadır. Tüm bu gelişmeler, anayasa hukukunun yalnızca geçmişin haklarını korumakla yetinemeyeceğini, aynı zamanda dijital çağın yeni özgürlük alanlarını da güvence altına alması gerektiğini göstermektedir. Bu bakımdan önümüzdeki dönemde anayasal reformların bir yönünü, artık teknolojik çağın insan onuruna saygılı bir hukuk düzeni kurma çabası oluşturacaktır.” ifadelerini kullandı.
Başkan Özkaya, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin dünyanın en eski ve en köklü Anayasa Mahkemelerinden biri olduğunu, bu tecrübenin bireysel başvuru mekanizmasının uygulanmasıyla birlikte yeni bir boyut kazandığını belirtti. 2012 yılında yürürlüğe giren bireysel başvuru mekanizmasının anayasal adalete erişimin en önemli güvencelerinden biri olduğunu vurgulayan ve sistemin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından örnek gösterildiğine dikkat çeken Başkan Özkaya, “Artık birey doğrudan Anayasa Mahkemesine seslenebilmekte, anayasal adalet soyut bir kavram olmaktan çıkarak somut bir hak arama yoluna dönüşmektedir.” dedi. Başkan Özkaya, 1 Ekim 2025 tarihinde hayata geçirilen elektronik başvuru sistemiyle bireylerin Anayasa Mahkemesine erişiminin kolaylaştığını da ifade etti.
Anayasal denetim organlarının reformların hukuk devleti ilkesiyle uyumunu gözeten, anayasal değerlerin sürekliliğini sağlayan bir denge unsuru olduğunu aktaran Başkan Özkaya, “Anayasal reformların merkezinde insan onuru, özgürlük ve adalet olmalıdır. Anayasal denetimin amacı ise bu değerlerin yalnızca metinlerde değil yaşamın her alanında gerçek karşılığını bulmasını sağlamaktır.” diye konuştu.
Özbekistan temasları kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Taşkent Büyükelçisi Ufuk Ulutaş’ı ziyaret eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya’ya, Genel Sekreter Murat Azaklı ve Anayasa Yargısı Araştırmaları Merkezi (AYAM) Koordinatörü Ömer Gedik eşlik etti.