Paylaş | 21 Temmuz 2025

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Azerbaycan’da gerçekleştirilen uluslararası konferansta yaptığı konuşmada, bireysel başvurunun yalnızca hak ihlallerini denetleyen bir yol olmadığını, aynı zamanda hukukun anayasallaşmasını sağlayan güçlü bir araç hâline geldiğini belirterek, “Bireysel başvuru yolu hukukun anayasallaşmasının hem itici gücü hem de teminatı hâline gelmiş bulunmaktadır.” dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası’nın kabulünün 30. yıldönümü dolayısıyla başkent Bakü’de 16 Temmuz 2025 tarihinde düzenlenen “Anayasa Yargısı Yoluyla Anayasanın Üstünlüğünün Sağlanmasına İlişkin Modern Eğilimler” temalı uluslararası konferansa katıldı. Başkan Kadir Özkaya’ya; Anayasa Mahkemesi Üyeleri Rıdvan Güleç ve İrfan Fidan ile Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Çınar ve Dış İlişkiler Müdürü Korhan Pekcan eşlik etti.

Anayasanın Üstünlüğü İlkesi Demokratik Sistemin Temel Taşıdır

Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi tarafından düzenlenen konferansta “Bireysel Başvurunun Dönüştürücü Etkisi ve Hukukun Anayasallaşması” başlıklı bir konuşma yapan Başkan Özkaya, anayasanın üstünlüğü ilkesinin demokratik sistemin temel taşı olduğunu kaydederek “Bir insan uzun ömürlü olmak isterse adaletli olsun. Bu durum devletler için de geçerlidir. Adaletli olmak ömrü uzatır.” dedi.

Anayasaların yalnızca hukuki belgeler değil aynı zamanda toplumların ortak değerlerini ve geleceğe dair umutlarını yansıtan metinler olduğunu belirten Başkan Özkaya, “Anayasalar devletlerin temel felsefesini ortaya koyan, kurumsal yapısını belirleyen ve birey-devlet ilişkilerini şekillendiren kurucu belgelerdir. Kuralları, diğer hukuk kurallarının üzerinde yer alır.” ifadelerini kullandı.

Bireysel Başvuru Yolu, Hukukun Anayasallaşmasının Hem İtici Gücü Hem de Teminatı Hâline Geldi

Konuşmasında Türkiye’de uygulanan anayasa yargısı modeline de değinen Başkan Özkaya, Anayasa Mahkemesinin norm denetimi ile bireysel başvuru olmak üzere iki temel denetim yoluna sahip olduğunu belirterek “Mahkememiz, bireysel başvuru kararlarıyla yalnızca bireylerin temel haklarının ihlal edilip edilmediğini denetlemekle kalmamakta; aynı zamanda kamu gücünün ve yargı organlarının hukuk kurallarını Anayasa’ya uygun yorumlayıp yorumlamadığını da incelemektedir.” dedi.

Başkan Özkaya, bireysel başvurunun yalnızca hak ihlallerini denetleyen bir yol olmadığını, aynı zamanda hukukun anayasallaşmasını sağlayan güçlü bir araç hâline geldiğini belirterek “Bireysel başvuru yolu, hukukun anayasallaşmasının hem itici gücü hem de teminatı hâline gelmiş bulunmaktadır. Anayasa’ya uygun yorum ilkesinin yalnızca teorik bir norm olmaktan çıkıp somut davalarda denetlenebilir bir zorunluluk hâline gelmesi, modern anayasa yargısının en dikkat çekici dönüşümlerinden biri olarak ortaya çıkmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yalnızca Ulusal Hukuk Sisteminde Değil Uluslararası Anayasa Yargısı Camiasında Dikkat Çeken Bir Konuma Ulaştık

Anayasa mahkemelerinin günümüzde yalnızca ulusal anayasa hükümleriyle değil uluslararası insan hakları belgeleri ve içtihatlarıyla da diyalog hâlinde olduğuna işaret eden Başkan Kadir Özkaya, “Kanaatimizce bu durum, insan hakları açısından tüm dünyada ortak bir standardın oluşmasına imkân sağlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi de bu gelişmeler paralelinde, insan hakları ve anayasanın üstünlüğü bağlamında verdiği kararlarla yalnızca ulusal hukuk sisteminde değil aynı zamanda uluslararası anayasa yargısı camiasında da dikkat çeken bir konuma ulaşmıştır.” şeklinde konuştu.

Anayasa mahkemelerinin toplumla güçlü bir iletişim kurmaları gerektiğini de vurgulayan Başkan Özkaya, “Kararların anlaşılır ve kamuoyuna açık olması, anayasal bilinç düzeyini artırır. Anayasa Mahkemesi kararlarının yalnızca hukukçulara değil kamuoyuna da hitap eden bir dil ve açıklıkla kaleme alınması, yargı organlarının toplumsal meşruiyetini ve anayasal denetimin kabul edilebilirliğini güçlendirmektedir. Bu yaklaşım, yalnızca yargı kararlarının anlaşılmasını kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda vatandaşların anayasa ile olan bağlarını kuvvetlendirir ve bireylerin kendi haklarını daha iyi tanımasını sağlar.” dedi.

Konuşmasında uluslararası anayasa yargısı alanındaki gelişmelere de değinen Başkan Özkaya, Türk dünyasında anayasal iş birliğini kurumsallaştırmayı amaçlayan Türk Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı (TÜRK-AY) girişiminin önemine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Türk Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı yalnızca mesleki dayanışmayı değil, aynı zamanda ortak anayasal değerler etrafında bütünleşen derin bir kardeşlik hukukunu da temsil etmektedir.”

Azerbaycan Anayasası’nın kabulünün 30. yıldönümünü kutlayan Başkan Özkaya, Anayasa Mahkemeleri arasındaki yakın iş birliğinin önümüzdeki dönemde daha da güçleneceğine olan inancını dile getirdi.